Firmaların hizmet ve ürünlerini birbirlerinden ayırt etmeye yarayan şekil, kavram, sayı veya harften oluşan sembollerin ortak adı olarak tanımlanabilen marka kavramı kişinin veya firmasının temsilcisi olduğundan kullanılmaya başlandığı andan itibaren korunması gereken firmanın en önemli değeridir. Bir markayı korumanın, onu benzerlerinden farklı kılmanın ve ona değer katmanın tek yolu firmanız için kullandığınız ya da kullanmayı düşündüğünüz markanızı tescil ettirmektir. Türkiye’ de marka tescilinin yapıldığı kurum Türk Patent ve Marka Kurumu’dur. İzmir marka tescil işlemlerini kendiniz yapabileceğiniz gibi danışmanlık konusunda uzman kadromuzla hizmet veren firmamızla da bu süreci yürütebilirsiniz.
Marka tescil aşaması Türk Patent ve Marka Kurumu’na tescil için başvuru yapılmasıyla başlayan ve başvurunun değerlendirilerek sonuca ulaştırılmasıyla son bulan bir süreçtir. Bu süreç her marka tescil işlemi için aynıdır. Başvuru yapıldığı andan itibaren markanız korunmaya alınır.
Değerlendirme sürecinden sonra TPE’ den olumlu karar çıkan marka bültende yayınlanır ve üç aylık askı süreci başlar. Bu süre markaya itiraz edilirse diye bırakılan bir süredir. Bu süre içerisinde tescillenmiş markalar kendi markalarına benzer bir marka var mı, var ise Tescil edilmiş markanın korunması ile ilgili nasıl bir hukuki yol izlenebileceği konusunda TPE’ ye itiraz ederler. Markaya itiraz gelirse farklı işleyen bu süreç, itiraz gelmemesi durumunda üç aylık bu sürenin sonunda marka tescil edilir. Son aşama eksik belgelerin tamamlanması aşamasıdır. Olumlu sonuçlanan başvurular marka sahibine veya vekiline bildirilerek sürecin tamamlanması sağlanır. Eğer marka alınmak isteniyorsa marka sahibi tescil hizmeti karşılığında ödenmesi gereken bedeli yatırarak marka tescil işlemleri noktalanır.
Tescil edilen marka üzerine tescil edilmiş gerçek kişi ya da tüzel kişiler tarafından 10 yıl kullanılır. Marka artık kişinin üzerine tescil edilmiştir ve o kişiye aittir. Ülkemize bu durum yasal bir durumdur. Markanın her türlü kullanım haklı saklıdır. Bu sayede kişi marka değerini korum hakkını elde etmiş olur. Bu süre onar yıllık sürelerde istenildiği kadar yenilenebilir. Markanın koruma süresi bittiğinde marka vekili veya kişi isteğiyle yenilenir.
Eğer marka başvurunuza itiraz geldiyse itiraza karşı görüş bildirilebilir. Bu karşı görüş 556 Sayılı Marka KHK’ nin Madde 36 kapsamında marka vekiline veya başvuru sahibine tebliğ edilir. İtiraz gelen marka sahibi de vekili aracılığıyla bu itiraza karşı görüş bildirebilir. 556 Sayılı Marka KHK’ de ve uygulamaya ilişkin yönetmelikte karşı görüş bildirme ile ilgili herhangi bir süre bildirilmemekle beraber itirazın da incelenmesi aşamasında karşı görüşün de göz önünde bulundurulabilmesi için 1 ay içinde karşı görüş bildirilmesi istenmektedir.
Karşı görüş bildirme tavsiye edilen bir şey olmakla birlikte yapılması zorunlu olan bir işlem değildir. Karşı görüş bildirme, yapılan itirazın değerlendirilmesi aşamasında savunma özelliği taşır. İtirazı değerlendirenlerin duruma farklı bir açıdan bakmasını ve çeşitli karşı kanıtların değerlendirmede göz önünde bulundurulmasını sağlar. Kötü niyetle yapıldığı düşünülen itiraz başvuruları olduğunda karşı görüş bildirilmesi, markanın nereden çıktığının anlatılması değerlendirme açısından önemli bir konudur.
Marka itiraz başvuruları, karşı görüş bildirme, yanıt yazma ve yapılan itiraza savunma amaçlı yapılacak her türlü iş ve işlem için firmamızdan bilgi alabilirsiniz. Alanında uzman deneyimli kadromuzla marka konusunda her türlü işlem için piyasada en güvenilir en doğruyu bilgiyi firmamızdan alabilirsiniz.